Blog

Sistina Şapeli

Sistina Şapeli

Sistina Şapeli, şüphesiz Vatikan Müzeleri içindeki en çok görülmek istenen yerdir. Şapel, Michelangelo’nun muhteşem freskleri de dahil olmak üzere tamamen sanat eserleriyle kaplıdır desek yanlış olmaz. Sistina Şapeli sanat tarihindeki öneminin yanı sıra yeni Papa’nın seçilmesine de ev sahipliği yapmasından dolayı Hristiyanlığın en kutsal ve önemli yerlerinden birisidir.

Sistina Şapeli, adını, şapeli inşa ettiren Papa olan Papa IV. Sixtus‘tan almaktadır. Şapel, 1475-1480 yılları arasında Giovanni de Dolci’nin gözetiminde mimar Baccio Pontelli tarafından tasarlanmıştır. Kudüs’teki Hz. Süleyman tapınağı model alınarak inşa edilen şapel barındırdığı muhteşem fresklere rağmen oldukça basit bir mimariye sahiptir. Şapelin uzunluğu 40 metre, genişliği 13 metre ve de yüksekliği 20 metre civarındadır. Sistina Şapeli’ndeki İlk ayin 15 Ağustos 1483’te Göğe Kabul Bayramı için düzenlenmiştir.

Kısa girişimizden sonra şimdi Sistina Şapeli’ni detaylı olarak inceleyelim. İlk olarak şapelin inşaa amacı olan Konklave’den bahsedelim.

Sistina Şapeli’nin Yapılış Amacı: Konklave

Sistina Şapeli’nde , her şapel gibi ayinler yapılsa da, şapelin inşa edilmesinin asıl amacı mevcut Papa öldükten & görevi sona erdikten sonra yeni Papa’nın seçimi için yapılan “Konklave” olarak adlandırılan kardinaller heyetinin toplantısıdır.

Bu toplantılarda Papa adayları arasından oylamayla yeni Papa seçilmekte olup; her toplantının sonucu dışarıda bekleyen halka duman ile duyurulmaktadır. Şöyle ki Sistina Şapeli içerisinde özel bir soba ve baca bağlantısı kurulmakta, eğer yeni Papa seçildiyse şapelin bacasından beyaz duman, seçilemediyse siyah duman verilmektedir. Dumanın rengi geçmişte ayarlanamadığından karışıklıklara neden olsa da günümüzde özel kimyasallar ile sağlanmaktadır.

Papalık Seçimi Konklave

Papalık Seçimi: Konklave

Yeni Papa'nın seçildiğini haber veren beyaz duman

Yeni Papa’nın seçildiğini haber veren beyaz duman. Fotoğraf Kredi: Vdp – Wikimedia Commons

Yeni Papa’nın seçildiğinin duman ile dış dünyaya duyrulmasının ardından bir kardinal Aziz Petrus Bazilikası’nın balkonundan “Size çok güzel bir haberimiz var, bir papamız var!” (Latince: Habemus Papam) diyerek yeni Papa’nın kimliğini halka duyurur. Ardından yeni Papa bekleyenlere ilk konuşmasını yapar.

Konklave olarak adlandırılan bu toplantıların ilki, 1492’de Papa VI. Alexander’ın (Papa Borgia olarak da bilinmektedir.) seçilmesiyle gerçekleşmiştir. Şapel bugün halen bu toplantının yapıldığı yerdir. Toplantının yapıldığı ender zamanlarda Vatikan’ı ziyaret ederseniz, Sistina Şapeli halka ve ziyaretlere kapalı olacaktır.

Sistina Şapeli’nin Duvarları

Her ne kadar Sistina Şapeli en çok tavanındaki Michelangelo’nun freskleri ile bilinse de Sistina Şapeli’nde tanınmış sanatçıların yaptığı çok sayıda başka eserin de olduğunu belirtmekte fayda var. Papa IV. Sixtus, Sistina Şapeli’nin duvarlarının neredeyse yarısına kadar olan bölümleri boyamak ve dekore etmek için Floransa’nın en ünlü beş ressamını (bu ressamlar Quattrocento ustaları olarak bilinir) görevlendirmiştir.

Sistina Şapeli

Sistina Şapeli – Kuzey ve Güney Duvarları

Sistina Şapeli’nin kuzey duvarı İsa’nın hayatını anlatırken, şapelin güney Duvarı Musa’nın hayatını anlatan eserlerle süslüdür. Bu duvarlarda çalışan sanatçılar Rönesans’ın en meşhur sanatçılarından biri olan Sandro Botticelli, Raphael’in ustası olan Pietro Perugino, Pinturicchio, Michelangelo’nun ustası olan Domenico Ghirlandaio ve de Cosimo Rosselli’dir.

1515’te Papa X. Leo, genç Raphael’i Aziz Petrus ve Aziz Paul’ün hikayesini anlatan duvar halıları tasarlaması için görevlendirmiştir, ancak bu eserler Mayıs 1527’de Roma’nın Yağmalanması sırasında Roma’daki bir çok sanat eseri gibi çalınmıştır. Bu duvar halılarının eskizleri bugün Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi’nde sergilenmektedir.

Sistina Şapeli’nin Tavanı

Sistina Şapeli’nin Tavanı, Michelangelo’nun freskler üzerinde çalışmadan önce, altın renkli yıldızlarla süslenmiş koyu mavi renkteydi.Bu dekorasyon sonsuz gökyüzünü ve yıldızları temsil ediyordu.

1508 yılına gelindiğinde Papa II. Julius, başlangıçta Raphael ve Bramante gibi sanatçılardan şapelin tavanını süslemelerini istedi ama ikisi de reddetti. Papa öneriler üzerine o güne dek hiç bu tarz bir işe girişmemiş ve bir heykeltıraş olan Michelangelo Buonarotti‘den Sistina Şapeli’nin tavanını süslemesini istedi.  Söylenceye göre Raphael ve Bramante, rakipleri olarak gördükleri Michelangelo’yu Sistina’nin tavanını boyama görevi için Papa’ya önermişlerdir ve Michelangelo’nun o güne kadar sadece bir heykeltraş olması nedeniyle bu işte başarısız olacağını düşünmüşlerdir.

Sistina Şapeli Tavanı

Sistina Şapeli Tavanı

Michelangelo, fresk boyama konusunda neredeyse hiç deneyimi olmadığı için başlangıçta tavanı boyamayı reddetmiştir ama Papa’nın yoğun ısrarı sonucu kabul etmek zorunda kalmıştır. Başlangıçta Papa, Michelangelo’dan 12 Havari’nin tavana resmedilmesini istemiş, ancak Michelangelo, Papa’yı Eski Ahit’ten bölümleri resmetmeye ikna etmiştir.

Şapelin tavanı, doğu cephesinden (yani gireceğiniz yerin karşısındaki cepheden) başlayarak dokuz bölüme ayrılmıştır. Buradan itibaren tavanda sırasıyla Nuh’un Sarhoşluğu, Büyük Tufan, Nuh’un Tanrı’ya adağı, Cennetten Kovulma sahnesi, Havva’nın Yaratılışı, Adem’in Yaratılışı, Toprağın Sudan Ayrılması, Ay ve Güneş’in Yaratılışı ve Işığın Karanlıktan Ayrılması tasvir edilmektedir.

Adem'in Yaratılışı - Sistina Şapeli

Adem’in Yaratılışı – Sistina Şapeli

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz dokuz bölümde yer alan Eski Ahit’in hikayelerini çevreleyen, on iki figür vardır. Bunlar peygamberler ve antik dönemin kahinleri yani Sibyller’dir. Söz konusu kahinler antik dönemde, tapınaklarda veya mabetlerde yaşayan ve de geleceği tahmin edebilen kahinlerdir. En arkadaki duvardan başlayıp saat yönünün tersine giden figürler Zekeriya Peygamber, Yoel, Eritre Kahini, Ezekiel peygamber, Acem (Pers) kahini, Yeremya peygamber, Yunus peygamber, Libyalı Sibyl, Daniel peygamber, Cumaea Kahini, İşaya peygamber ve Delphi kahinidir.

Sistina Şapeli - Kahinler

Sistina Şapeli – Kahinler, Delfi Kahini

Sistina Şapeli tavanının dört köşesinde, girerken soldan başlayıp saat yönünün tersine hareket eden David ve Golyat, Haman’ın Ölümü, Musa ve Pirinç Yılanı ve Judith ve Holofernes’in hikayeleri bulunmaktadır. Her Peygamber ve Sibyl’lerin yani kahinlerin yanında üçgen biçiminde figürler göreceksiniz, bunlar İsa’nın atalarıdır.

Michelangelo ve Sistina Şapeli Tavanı

Michelangelo Buonarotti 1475’te dünyaya gelerek sanatçı Domenico Ghirlandaio’nun yanında eğitime başladı. 24 yaşında, şu anda Aziz Petrus Bazilikası’nda bulunan muhteşem eseri Pieta’yı tamamladı. Sonrasında, Floransa’daki Davut Heykeli’ni bitirdi. Michelangelo Buonarotti, Davut heykelini tamamlamasının ardından Papa II. Julius tarafından mezarını tasarlamak üzere Roma’ya çağırıldı.

Daniele da Volterra

Daniele da Volterra

Anıt mezarı tasarlayarak bitiren Michelangelo’nun yaratıcılığını gözlemleyen Papa II. Julius, sadece 32 yaşındaki Michelangelo’dan Sistina Şapeli’nin tavanını resmetmesini talep etti. Bu, daha önce hiç resim/fresk deneyimi olmayan Michelangelo için oldukça zorlayıcı bir görevdi.

Tavanın tamamlanması Michelangelo’ya yalnızca dört yıl sürdü (1508-1512), fakat bu başarı, çeşitli zorluklar olmaksızın gerçekleşmedi. Başlangıçta, Michelangelo kendi iskelesini inşa etmek zorunda kaldı. Mimar Bramante’nin aslen iskeleyi tasarlaması gerekiyordu, ancak Michelangelo, tavanda delikler açacağını öğrenince tasarımları reddetti ve ek görevi üstlendi.

Papa II. Julius

Papa II. Julius

Dahası, Michelangelo başlangıçta birçok asistanla işe başlamış olsa da, işi yalnız yapmanın daha uygun olduğuna inanmıştı. Michelangelo, huysuzluğuyla tanınıyordu ve diğer insanlarla uğraşacak zamanı yoktu. Michelangelo’nun sağlığı, gün boyunca ayakta kalmak ve tavanı boyamak için garip açılarla eğilmekten ciddi zarar gördü. Gözlerine düşen boya pigmentleri nedeniyle görme yeteneği de olumsuz etkilendi. Ayrıca, II. Julius’un tavanın ölümünden önce tamamlanmayacağı konusundaki sabırsızlığı nedeniyle Papa ile ilişkisi oldukça dengesizdi.

Michelangelo tavana doğu ucundan başladı (girişte karşınızdaki uç). Figürlerin oldukça küçük ve görülmesi güç olduğunu fark edeceksiniz. Bunun sebebi, iskelenin engel olması nedeniyle Michelangelo’nun resimleri görememesiydi. Bunu fark etti ve şapele doğru ilerledikçe figürlerin daha belirgin ve büyük hale geldiğini göreceksiniz.

Michelangelo ayrıca, fresk boyama tekniği nedeniyle büyük hızla çalışmak zorunda kaldı. Fresk, taze anlamına gelen İtalyanca bir sözcüktür; bu, Michelangelo’nun ıslak sıva üzerinde çalışmak ve her şeyi sıva kurumadan önce bitirmek zorunda olduğu anlamına gelir. Hatta tavandaki en önemli ve en ünlü fresk olan Adem’in Yaratılışı’nın sadece dokuz günde tamamlandığı söylenmektedir.

Raphael, Michelangelo ile eşzamanlı olarak Vatikan’da çalışmaktaydı. Bu iki sanatçı, çoğunlukla Michelangelo’nun huysuzluğu nedeniyle pek iyi anlaşamamıştı. Fakat Raphael, tavanın orta bölümünü görmesine izin verilen nadir kişilerden biriydi. Ortaya çıkan eserden o kadar etkilendi ki Atina Okulu adlı başyapıtına bir figür eklemeye karar verdi. Büyük sanatçı, meşhur tablosuna Michelangelo’nun benzerliğini ekledi.

Raphael: Atina Okulu, Michelangelo'nun Herakleitos olarak portresini gösteren detay.

Raphael: Atina Okulu, Michelangelo’nun Herakleitos olarak portresini gösteren detay.

Michelangelo’nun tavandan oldukça cömert bir ücret aldığını da belirtmekte fayda var. Toplamda 3.000 düka, bugünün değeriyle yaklaşık 80.000 ABD doları kazandı. 1500’lerin başında Roma’da oldukça yüksek bir meblağdı. Sonuç olarak, Michelangelo’nun Sistina Şapeli’nin tavanını boyaması, sanat tarihinin önemli ve etkileyici anlarından biridir. Bu eser, hem Michelangelo’nun sanatsal dehasını hem de o dönemin sanatçıları arasındaki rekabet ve etkileşimi gözler önüne sermektedir.

Son Yargı

Michelangelo, Sistina Şapeli’nin tavanını tam 36 yaşında tamamlarken, 61 yaşında ise büyük mihrap duvarına Kıyamet Günü’nü resmetmek üzere tekrar Şapel’e davet edildi. Daha önce belirtildiği üzere, Michelangelo 32 yaşında tavanı boyamaktan hoşlanmamış ve 60’larında geri dönme fikrine pek sıcak bakmamıştı.

Sistina Şapeli - Son Yargı Freski

Sistina Şapeli – Son Yargı Freski

Son Yargı, Mesih’in cennete ve cehenneme kimlerin gireceğine karar verdiği efsanesini anlatan, tamamlanması toplam beş yıl süren bir eserdir. Duvarın merkezinin hemen üstündeki ana figür, annesi Meryem ile birlikte sakalsız bir İsa’dır. Bunlara, Afganistan’dan o dönemde getirilen oldukça pahalı bir pigment olan lapis lazuli ile boyanmış mavi bir zemin üzerinde yüzlerce figür eşlik eder. Hatta bazıları, Michelangelo’nun kiliseye ne kadara mal olacağını bildiği için zemini bu şekilde seçtiğini iddia etmektedir.

Sistina Şapeli - Son Yargı, merkezdeki İsa detayı

Sistina Şapeli – Son Yargı, merkezdeki İsa detayı

Kıyamet Günü ile alakalı en dikkat çekici unsurlardan biri, neredeyse Antik Yunan ve Roma heykellerine benzeyen kaslı çıplak figürlerdir. Bunun birkaç sebebi mevcut. Michelangelo’nun Vatikan’daki bazı Antik heykelleri model olarak kullandığı biliniyor. Aziz Bartholomew figürü, günümüzde hala Vatikan müzelerinde sergilenen Belvedere Torso’dan esinlenmiştir. Bununla birlikte, kadın figürler bile profesyonel vücut geliştiricilere benzer görünmektedir. Bu, Michelangelo’nun anatomiye olan ilgisinden kaynaklanmaktadır ve Michelangelo’nun çıplak heykelleri yontabilmesi için kas yapısını incelemek adına açık cesetler üzerinde çalıştığına dair kaynaklarımız bulunmaktadır.

Kıyamet Günü’ndeki çıplaklık kilisenin dikkatini çekmiştir. Aslında, Papa’nın tören ustası Biagio da Cessna, duvarın Sistina Şapeli’nde değil de bir genelev veya meyhanede daha uygun görüneceğini ileri sürerek özellikle rahatsız olmuştur. Bu yorumlar Michelangelo’yu öylesine öfkelendirdi ki fresklerin sağ alt kısmında Biagio da Cessna’yı Minos olarak resmetmiştir. Portresi, eşek kulakları ve cinsel organını ısıran bir yılanın etrafında dolandığı şekilde tamamlanmıştır. Biagio, Papa’ya itiraz etti fakat Papa, cehennem meselesi söz konusu olduğunda kendisinin yapabileceği bir şey olmadığını belirtti. Daha sonra, Michelangelo’nun 1465’teki vefatından bir yıl sonra, Papa IV. Pius, figürlerin üzerine giysiler eklenmesini emretti.

Biagio da Cessna

Minos olarak resmedilen Biagio da Cessna.

Kıyamet Günü’nde, Mesih’e doğru bıçakla yönelen ve kendi derisini tutan Aziz Bartholomew da dahil olmak üzere dikkate değer birçok figür bulunmaktadır. Bıçak, şehit edildiği silahtır ve sol elinde kendi derisini tutmaktadır; fakat derinin içindeki yüz Aziz Bartholomew’e değil, Michelangelo’nun kendisine aittir. Birçokları, bu durumun, uzun yıllar kilise için çalışırken sanatçının nasıl hissettiğini yansıttığını düşünmektedir.

Son Yargı’nın, ölümün simgesi olan devasa bir kafatası gibi görünecek şekilde tasarlandığı da öne sürülmektedir. Geri çekilin ve birlikte düzenlenmiş tüm figürlerin etkisine bakın. Her iki tarafta üstte melekler gözleri oluşturuyor, İsa burun, bulutlar üzerinde oturan iki figür burun delikleri ve altında ağız olarak görülebilir.

Şapelin Restorasyonu

Bugün gördüğünüz Sistina Şapeli’nin canlı durumu, 20. yüzyılın sonlarındaki kapsamlı bir restorasyon sayesindedir. Sistina Şapeli’nin restorasyonu 1980 yılında başlamıştır. Yüzlerce yıl sonra, şapelin inanılmaz sanat eserleri kir ve toz katmanlarının ardına gizlenmiştir. Michelangelo’nun boyaması sadece dört yıl sürmüş olmasına rağmen, yalnızca tavanın temizlenmesi sekiz restoratörün dokuz yılını almıştır. Genel restorasyon ise on dört yıl sürmüştür. Bu restorasyon çalışmaları, 2019 yılına kadar görüntülerin telif hakkı karşılığında Japon TV şirketi Nippon tarafından finanse edilmiştir. Sistina Şapeli’nde fotoğraf çekilmemesinin ana nedenlerinden biri de budur.

Sistina Şapeli’ne Nasıl Gidilir?

Sistina Şapeli’ne varabilmenin tek metodu Vatikan Müzeleri’ne adım atmak olacaktır. Bu süreci, Vatikan bileti temin ederek gerçekleştirebilirsiniz. Sistina Şapeli’ne göz atmak için ilave ücret ya da bilet talep edilmemekte olup, şapele giriş müze giriş ücretine dâhildir.

Sistina Şapeli’ni ziyaret etmeden Vatikan Müzeleri’nden kesinlikle ayrılmamanızı öneriyoruz; bu sebeple kalabalığın peşini bırakmayın ve şapeli gözden kaçırmayın. Ünlü ibadet mekânına varmadan önce müzenin diğer önemli bölümlerine de uğrayacaksınız; bu yüzden Müzeler’in tek yönlü bir yapıya sahip olduğunu göz önünde bulundurarak, bu alanların keyfini sürdüğünüzden emin olun. Birçoğu, Haritalar Galerisi ve Raphael Odalarını ziyaret ettikten sonra Sistina Şapeli’ne ulaşır. Eğer emin olamazsanız, Vatikan Müzeleri’nde Sistina Şapeli’ne sizi yönlendirecek pek çok işaret mevcuttur. İşaretlerde İtalyanca adı olan “La Cappella Sistina” şeklinde listelenmiş olabilir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki özellikle cuma ve cumartesi akşamları Vatikan Müzeleri kapılarını kapattıktan sonra Sistina Şapeli’ne özel gece turları düzenlenmektedir. Bu turların en büyük avantajı inanılmaz kalabalık olan şapeli neredeyse boş olarak görme şansını elde etmenizdir. Fiyatı 2023 tarihi itibariyle 100 Euro’nun üstünde olan bu turların (örneğin buradaki tur gibi) rezervasyonları aylar öncesinden dolduğundan eğer böyle bir düşünceniz varsa ve bütçeniz müsaitse rezervasyonunuzu erken yapmanızı öneriyoruz.